SAVAŞ KAPIYA DAYANMIŞTI! Milli Çözüm Dergisi – Sesli Makale

275

Rusya tam da 30 Ağustos 2018’de çok çarpıcı bir açıklama yapmış, ABD’nin 24 saat içinde Suriye’ye saldıracağını vurgulamıştı.

Rusya Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Mariya Zaharova, düzenlediği basın toplantısında, ABD ve müttefiklerinin 24 saat içinde Suriye’ye saldırabileceğini açıklamıştı. Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esad ve destekçileri, iç savaş süren ülkesinde iplerin kopacağı İdlib için bir operasyona hazırlanırken, Rusya ABD’yi herhangi bir saldırıya geçmemesi için uyarmıştı. Russia Today’in (RT) aktardığı son dakika bilgisine göre Zaharova, ABD ve müttefiklerinin, Esad rejimi tarafından gerçekleştirilecek bir saldırı sonrası, 24 saat içerisinde füzelerini Suriye’yi vurmaya hazır hale getirebileceklerini aktarmıştı.

Rusya Savunma Bakanlığı’ndan yapılan diğer bir duyuruda ise, Akdeniz’de 25 gemi ve 30 uçakla tatbikat yapılacağı açıklanmıştı. Eylül 2015’ten bu yana Şam rejiminin yanında savaşan Rusya’nın ABD Büyükelçisi Anatoly Antonov, Pentagon’un yeni saldırılara hazırlandığını belirterek Washington’a harekete geçmeme çağrısı yapmıştı. Rus büyükelçi, ABD’nin Suriye özel temsilcisi James Jeffrey’le görüşmesinde bu durumu hatırlatmıştı. Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov ise, Batılı ülkelere “İdlib’te operasyonun önünde durmayın” diye uyarmıştı.

ABD Akdeniz’e Füze Yığmıştı:

Rusya, ABD’nin Tomahawk füzeleriyle yüklü USS Ross savaş gemisini Akdeniz’e gönderdiğini açıklamıştı. Moskova yönetimi ABD’yi uyarmasına rağmen, kendisi Akdeniz’e 20’den fazla savaş gemisi göndermiş durumdaydı. Füzelerle yüklü gemiler İstanbul ve Çanakkale Boğazı’ndan geçerek Suriye’nin Akdeniz kıyısındaki üslerine yanaşmıştı. Rus medyası, Rusya’nın iç savaşa dahil olduğu Eylül 2015’ten bu yana en büyük gücünü Akdeniz’e yolladığını aktarmıştı. Beşşar Esad güçleriyle birlikte cephede yer alan İran ise, muhaliflerin kontrolündeki tek vilayet olan İdlib sınırına binlerce asker, tank ve zırhlı aracın yığıldığını açıklamıştı.

Türkiye’nin Felaket Uyarısı!

Türkiye ise, tansiyonun giderek arttığı bölgede askeri bir müdahaleye karşıydı. Rus mevkidaşı Sergey Lavrov’la görüşen Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, askeri bir operasyonun felakete yol açacağını söyleyerek tarafları uyarmıştı. Sahada bunlar olurken, Suriye’deki aktörler arasında diplomasi trafiği hızlanmış; Rusya, ABD, Türkiye ve İran’la İdlib konusunun görüşüldüğünü açıklamıştı. ABD ve müttefikleri, kimyasal silah kullanan Beşşar Esad’ın askeri tesislerini daha önce iki kez füzelerle vurmuşlardı. Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ise Esad’ın tekrar kimyasal silah kullanması halinde yeni hava saldırısı düzenleyeceklerini hatırlatmıştı.

800 Bin Sivil Daha Türkiye’ye Sığınacaktı!

4 milyona yakın insanın sıkıştığı İdlib’e muhtemel bir operasyonun yüz binlerce sivilin ölümüne yol açmasından endişe duyulmaktaydı. Birleşmiş Milletler, çatışma çıkması durumunda 800 bin sivilin Türkiye’ye göçe zorlanacağı uyarısını yapmıştı. Tezgâh gayet açıktı. ABD kendi güdümündeki PKK-PYD güçleriyle Esad rejimini destekleyip kışkırtarak İdlib’e saldırtacak, arkasından “Kimyasal Silah Kullandı” bahanesiyle Suriye’ye ve masum sivillere yönelik katliam başlatacak, yüzbinlerce insanın yine Türkiye’ye sığınmasına yol açacak ve boşaltılan Suriye’yi Büyük İsrail’in bir parçası yapacaklardı.

Ortadoğu ve Dünya Ateşe Atılmaktaydı!

İdlib’e operasyon hazırlığı yapan Esad ve Moskova, dünyayı yeni bir gerginliğe sürüklemeye başlamıştı. ABD ve Rusya onlarca gemiyle Akdeniz’de restleşirken, Türkiye eşi benzeri görülmemiş yeni bir mülteci akınıyla karşı karşıyaydı. Bu saldırıyı Amerika ve Rusya’nın birlikte planladıkları sırıtmaktaydı.

Makalenin Tamamı İçin Tıklayınız