BİR SEÇİM ANALİZİ VE SP KURMAYLARININ ERBAKAN’I UNUTTURMA SİYASETİ – MİLLİ ÇÖZÜM SESLİ MAKALE

262

BİR SEÇİM ANALİZİ VE SP KURMAYLARININ ERBAKAN’I UNUTTURMA SİYASETİ

Saadet Partisi, 2018 Genel Seçimleri’nde yüzde 1.36 oy oranıyla hayal kırıklığına uğramıştı. Saadet Partisi’nin oylarının birçok ilde CHP’ye yaradığı ortaya çıkmıştı. CHP, uzun zamandır milletvekili çıkaramadığı Adıyaman, Karabük, Karaman, Kars, Kastamonu, Kırıkkale, Kırşehir, Kütahya, Nevşehir, Şanlıurfa ve Yozgat’ta, Saadet Partisi’nin oylarıyla ittifak sayesinde birer milletvekili çıkarmıştı. Öte yandan, Elâzığ’da Saadet Partisi’nin aldığı yüzde 3.4’lük oy ittifak gereği yüzde 10.6 oy alan CHP’ye aktarılmış, bu sayede CHP, 40 yıldan fazladır milletvekili çıkaramadığı Elazığ’dan bir milletvekili kazanmıştı. Bu seçimde sadece CHP listelerinden aday gösterilen Saadet Partili iki isim de milletvekili olmuşlardı. Buna göre, milletvekili adayları Cihangir İslam ile Abdulkadir Karaduman, Saadet Partisi kontenjanından TBMM’ye girmiş durumdaydı.

Cumhurbaşkanlığı seçiminde yüzde 0.89 oy alan Saadet Partisi Genel Başkanı ve cumhurbaşkanı adayı Temel Karamollaoğlu, parti genel merkezinde bir açıklama yapmıştı. Karamollaoğlu, seçim sonuçlarına ilişkin “Bugün gördüğümüz neticeden çok daha iyisini beklerdik.” diyerek hezimet itirafında bulunmuşlardı.

Ayarları, amaçları, geçmişte Milli Görüş davasına ve Erbakan’a olan olumsuz ve sorumsuz tavırları ve saldırıları belli olan ve yıllarca Recep T. Erdoğan’ı alkışlayan Etyen Mahcupyan, Atılgan Bayar ve Cemile Bayraktar gibi yazar takımının seçime saatler kala Saadet Partisine oy vereceklerini açıklamaları ve Abdullah Gül’ün “suskunluk mesajları” da; bu kişilerin ve mahfillerin insafa ve intibaha gelip Saadet’e sarıldıklarını değil, maalesef Saadet Partisi’nin resmen ve ismen olmasa da fikren ve fiilen Milli Görüş davasından, Erbakan’ın kutlu planlarından ve kurtarıcı programlarından saptırıldığının bir ispatı olarak okunmalıydı.

Yani Etyen Mahcupyan “gen”lerinin gereği olarak “Durmuş Durduyan”lara sahip ve destek çıkmışlardı.

Bu durumu bile algılayamayan ve çok mutlu ve umutlu bir gelişme olarak yorumlayanlara ise, artık söylenecek hiçbir söz kalmamıştı. Bu arada, kendi partisinin de, başta SP, CHP ve İP, bütün muhalefetin de gerçek niyet ve mahiyetlerini ortaya koymalarına ve içyüzlerini açığa vurmalarına (ve güya değişime uğramalarına) sebep olduğu için Sn. Devlet Bahçeli’yi de kutlamak lazımdı.

Evet, 2018 yılı 24 Haziran seçimleri, Oğuzhan Asiltürk ve Temel Karamollaoğlu’nun kof politikaları ve programları açısından, tam bir fiyaskoyla sonuçlanmıştı. Zaten Millî Görüş ruhundan ve Erbakan şuurundan uzak slogan ve savunmalarla, olumlu ve onurlu neticeler almak imkânsızdı. Hatırlayınız, Temel Karamollaoğlu 17.06.2018 tarihli TRT konuşmasında, bir tek kelime olsun; “Erbakan, Adil Düzen, Faizsiz Sistem, Havuz Yöntemi, İslam Birliği, Millî Görüş’ün farkı ve faziletleri, Refah Yol’un efsane hizmetleri…” gibi, bizi biz yapan konuları ağzına bile almamıştı. Diğer TV programlarında ve seçim toplantılarında da durum aynıydı. Hatta, Elâzığ konferansında bu kavramları inatla ağzına almadığı gibi; “Türkiye’de herhangi bir sistem değişikliği yapmayacakları, bu sistem içinde hayırlı hizmetleri başaracaklarını” açıklamış, ama maalesef “Yahu asıl sorunlar bu sistemden kaynaklanmaktadır!” diyen bile çıkmamıştı. Oysa bu seçimler,gazeteler daha önce defalarca yazıp hatırlattığımız gibi; Adil Düzen, Faizsiz Sistem, İslam Birliği gibi ilmi, insani ve İslami projeleri anlatmak ve topluma alternatif sunmak için tam bir fırsattı. Ama maalesef, bile bile ve kof hesap ve heveslerle boşa harcanmıştı.savaş oyunları Bizi asıl kahreden ise, partiye sızdırılmış bu üç-beş münafıktan ziyade, bunların kasıtlı ve tutarsız tavırlarına karşı, koca camiadan cesur ve sadık üç-beş duyarlı insanın çıkmamasıydı…

Makalenin Tamamı İçin Tıklayınız